Sağlık

sağlık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
sağlık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

19 Nis 2017

Ağız Kokusu Neden Olur Ve Nasıl Önlem Alınır ?

Ağız Kokusu Neden Olur Ve Nasıl Önlem Alınır ?

Ağız kokusu; toplumun hemen hemen büyük bir bölümünü etkileyen ciddi bir problemdir. Hayatı tehdit eden bir durum değildir. Fakat sosyal ve psikolojik sorunlara yol açmakta,
agız kokusu


Ağız Kokusu Nedenleri:

Uzun Süreli Açlık
Uzun süre bir şey yememek ve su içmemek, hem ağız kuruluğuna hem de ağız içindeki mikroorganizmaların faaliyetinin artmasına neden olur.

Dil Kökündeki Mantar Enfeksiyonları
Bazı durumlarda dil kökündeki mantar enfeksiyonları da ağız kokusuna neden olabilir.

Sinüzite Bağlı Nedenler
Sinüzit denilen yüz kemiklerinin içindeki boşluklarda bulunan iltihap, sarı-yeşil ve kalın kıvamda bir tür akıntının genize akmasına yol açar. Bu geniz akıntısının iltihaplı oluşu kişinin nefesine hoş olmayan bir koku verebilir.

Mide ve Bağırsak Sistemi Hastalıkları
Mide ve bağırsak sistemi hastalıkları da ağız kokusuna yol açabilir. Özellikle reflü hastalığı bulunan kişilerde ağız kokusu oluşabilir. Bu hastalık midedeki asit içeriğinin özellikle geceleri yemek borusundan yukarıya hareket etmesine, mideden çıkmasına ve boğazın arka duvarını, ses tellerinin giriş yerini ve gırtlağı tahriş etmesine neden olur.

Bademcik İltihabına Bağlı Nedenler
Ağız bölgesinde oluşan bademcik iltihapları ‘magma’ denilen katı kıvamlı bademcik döküntüsüne yol açarak kişilerde ağız kokusu belirti verebilir.

Diş ve Diş Eti Hastalıkları
Diş ve diş eti hastalıkları da ağız kokusuna yol açabilir. Mutlaka diş doktoruna görünerek ağız kokusu nedenlerini ortadan kaldırmak gerekir.



Nasıl Önlem Alınır?

Bol Bol Su İçin
Su sağlığımızla ilgili her konuda olduğu gibi ağız kokusunu gidermede de gerçek bir kurtarıcıdır. Günde 2,5 – 3 litre su içmek idealdir ve bu miktar tükürük salgısının artmasını sağlayarak ağız kokusunu önlemeye yardımcı olur.

Burnunuzu Sık Sık Temizleyin
Sinüzit ve burun tıkanmasına neden olan tüm rahatsızlıklar nefesin ağız yoluyla alınmasına neden olur. Bu durum ağzı ve boğazı kurutur; bakterilerin üremesi için ideal bir ortam oluşturur. Temiz bir nefes için açık bir burun şarttır.

Aç Kalmayın
Sabahları oluşan ağız kokusunun nedeni genellikle açlık oluyor. Ağız kokusunun önüne geçmek için aç kalmamaya dikkat edin.

Ağız içinde oluşan enfeksiyonlar bakteri üretimini artırır ve kokuya neden olur. Diş fırçanızı en geç üç ayda bir değiştirin ve dişlerinizi sabah akşam düzenli bir şekilde fırçalamayı ihmal etmeyin. Fırçalamadan sonra diş ipi kullanmak etkili ağız temizliğine yardımcı olabilir.

Doğru ağız hijyeni için diş fırçalamanın yanı sıra mutlaka dil temizliği de yapılmalıdır. Dilin üzerinde, özellikle dil sırtının arka bölgelerinde oluşan bakteriler ağız kokusuna neden olabilir. Bu bakterilere karşı özel olarak tasarlanmış dil fırçalarını kullanın.

Çinkolu Sakız Çiğneyin
Ağız kokusunun nedenlerinden biri de ağız kuruluğudur. Tükürük salgısını çoğaltmak ve ağız kokusunu yok etmek için çinkolu sakız çiğneyin.

Tarçın Tüketin
Tarçın ağız içi bakterilerle mücadelede önemli bir silahtır. Yiyecek ve içeceklerinize mutlaka tarçın koyun. Tarçınlı şekersiz sakızlar da hem kuruluk hem de bakterilerle mücadelede fayda sağlar.


17 Nis 2017

Kalp Çarpıntınız Oluyorsa Ne Yapabilirsiniz?

Günümüzde çok sık şikayet edilen çarpıntı, bazen sadece huzursuzluk yaratan bir his olarak kalır bazen de ciddi ve ölümle sonuçlanabilecek olayların habercisi olabilir.

kalp çarpıntısı

Kalp Çarpıntısının Belirtileri Nelerdir?

Kalp çarpıntısının belirtileri genellikle göğüste dolgunluk, düzensiz kalp ritmi ve tekleme olarak karşımıza çıkabilir. Çarpıntılara bazen baş dönmesi, göz kararması, hafif terleme, yattığımızda kalp atımının kulakta hissedilmesi, cilt renginin solması, bazen göğüs ağrısı ve sıkışması bile eşlik edebilir. Bu belirtiler kalbinizin geçici bir süre bedeninizin ihtiyacı olan kanı dokulara pompalayamadığına işaret etmektedir.

Hamilelik sırasında görülen çarpıntılar normal kabul edilir. Doğumdan sonra genellikle bu şikayet sonlanır. Hormon değişiklikleri nedeniyle sadece hamilelikte değil, menopoz veya regl döneminde de çarpıntı görülebilir.

Kalp Çarpıntınız Oluyorsa Ne Yapabilirsiniz?

Çarpıntı sorunu ile karşılaştığınızda panik yapmayın, korkup telaşlanmayın. Gevşemeye, rahat bir yere oturup dinlenmeye çalışın. Derin derin nefes almaya başlayın. Soğuk bir içecek içmeyi deneyin. Şiddetli öksürmek, ellerinizi soğuk suya batırmak, ‘ıkınmak’ gibi manevraları deneyin.

Çarpıntılar sık tekrarlıyorsa ve beraberinde de nefes darlığı, baş dönmesi ve göğüs ağrısı oluyorsa bunun altında yatan bir kalp probleminden dolayı hemen doktora başvurmalıyız.

    Öneri:

*    Hayatımızdan stresi ve endişeleri uzak tutmalıyız.

*    Doktorumuzun verdiği ilaçları düzenli bir şekilde kullanmalıyız,

*    Düzenli bir şekilde spor yapmalıyız,

*    Sigaradan uzak durmalıyız, sigarayı bırakamıyorsak doktordan yardım almalıyız,

*    Alkolü bırakmalıyız,

*    Kilo fazlalığı varsa hemen doktor kontrolünde kilo vermeliyiz,


16 Nis 2017

Ruh Sağlığı


  Sağlık, bedensel, ruhsal ve toplumsal iyilik hali olarak tanımlanır. Bu çok genel tanımdır. Her belirti bir hastalık değildir, eger her belirtiyi bir hastalık olarak düşünecek olursak hiç kimsenin sağlıklı olduğunu
söyleyemeyiz. 
Ruh Sağlığı
Ruh Sağlığı


  Ruh sağlığının tanımını yapmak daha güçtür. Ruh sağlığı, kişinin kendisi ve diğer insanlarla uyum ve denge içinde olmasıdır. Bu uyum kati kurallara bagli olmayip, degiskenlik ve belli ölçülerde esneklik tasir. Hemen akla ruh sagligi yerinde olan bir kisi ne gibi özellikler tasir sorusu gelir.   


* Kisinin kendi kendisi ile uyumlu olmasi, nedeni belli olmayan ve uzun süren kuruntu, kaygi korku ve kuskulardan uzak olmasi,



* Kisi yakin ve uzak çevre ile saglikli bir iliski ve iletisim kurabilmelidir.

* Kisi yakin ve uzak çevre iliskileri disinda saygi duymali, sevebilmeli bunun karsiliginda saygi duyulan sevilen bir kisi olabilmelidir.

* Kendine güvenmeli, yetenekleri, özellikleri, gruba göre arti ve eksileri ile kendini degerlendirebilmeli ve kabul etmelidir.

* Toplumda bir yeri olmali, is yapmali, basarmali ve basarilari ile mutlu olmali, daha iyiye ulasmak için çaba göstermelidir

* Gelecek için gerçekçi planlari olmali, bunlara ulasma çabasi içinde olmali eger bu amaçlara ulasamazsa yerine geçebilecek yeni planlar yapabilmelidir.

* Karsilastigi engeller karsisinda yilmamali, bunlarla bas etme gücü olmalidir.

* Bagimsiz karar verme ve uygulama yetisi olmalidir.

* Içine bulundugu toplum ile uyum içinde olan inanç ve deger yargilarina sahip olmalidir.

* Kisi her seyi zamaninda yapma becerisine sahip olmali, Eglenme, dinlenme sosyal aktivitelere katilma, kendini gelistirme için zaman ayirabilmelidir.
Sigmund Freud ruh sagligini " Sevmek ve çalismak" olarak tanimlar. Gerçekten sevebilen, paylasabilen ve çalisan bir kisi ruh sagligini koruyor demektir. Belki de Goethe'nin yaptigi olgun insan tanimi ayni zamanda ruh sagligi yerinde olan birisinin tanimi olarak da kabul edilebilir. Çünkü "Olgun insan kendine gülebilen insandir." demektedir. Ayni sekilde "Ruh sagligini koruyabilen insan kendine gülebilen insandir." denebilir. Ruh sagligi içinde yasanilan kosullara göre degisebilir, bozulabilir veya kosullar düzelince düzene girebilir. Kisileri siyah-beyaz gibi ruh sagligi yönünden saglikli ve sagliksiz olarak degerlendirmek olasi degildir. Ruh sagliginin bozulmasi kisinin yakin çevresi ve is ortami, basarma düzeyi vb. faktörleri olumsuz yönde etkilediginden; ruh sagliginin bozulmasi fiziki hastaliklardan daha
derin sorunlar yaratabilmektedir. 

Yaşlanırken Güzel Kalmak İçin Sağlıklı Yaşam Tavsiyelerİ

Biz istemesek de hayatımız hızla akıp gidiyor. Bu geçiş törenini sağlıklı yapmak ve güzel bir yaşlılık yaşamak bizlerin elinde. İşte size sağlıklı bir yaşam ve güzellik için tavsiyeler...


http://saglikliyasam-bilgileri.blogspot.com.tr/2017/04/yaslanrken-guzel-kalmak-icin-saglkl.html
Sağlıklı Yaşam Bilgileri

*Soğuk günlerde yüzünüze bol bol nemlendirici uygulamalısınız. Cildiniz, aşırı soğuk ve sıcaktan etkilenebilir. 

*Büyük çerçeveli gözlükler kullanmayın. Çerçevenin kenarları yüzünüze baskı yapar, kırışıkların meydana gelmesine neden olur. İkide birde gözlerinizi ovuşturmayın. Ve bu arada göz makyajı için kullandığınız kozmetik ürünlerinin kalitesine dikkat edin. 

*Güneş ışınlarından uzak durun. Güneş ışınları cilde zarar verir. Kar ve su birikintileri gibi güneşi yansıtan etkenlere de dikkat etmelisiniz. 

*Bazı antibiyotik ilaçların, güneşe karşı daha duyarlı olmanıza yol açacaklarını unutmayın.Geceleri yatağınızda sırtüstü yatmaya alışın. Yüzünüzü yastığa dayadığınız zaman kırışıklar ve çizgiler oluşabilir. 

*Sigarayı bırakın. Sigara dumanı, tenin rengini soldurur. Sigarayı bıraktıktan bir süre sonra teninizin eski normal rengine kavuştuğunu göreceksiniz. Ayrıca sigaranın dumanını içinize çekerken dudaklarınızın kenarlarında çizgiler oluşur. 

*Bol bol sarımsak yeyin, sarımsak, birçok yararının yanı sıra, hücrelerin kendilerini yenilemelerini de sağlıyor. 

*Su içmeyi ihmal etmeyin. Günde en az sekiz bardak su içmelisiniz. Geceleri sekiz saat düzenli uyumak da yüzünüzdeki zamanın etkisini azaltabilir.

*Vücuda ait kişisel temizlik ile pek çok hastalığın önüne geçilmektedir. Birkaç örnek vermek gerekirse; ishalli hastalıklar, soğuk algınlıkları, cildin mikrobik hastalıkları, cildin mantar, uyuz ve bitlenme gibi parazitlerle oluşan hastalıkları ve bazı allerjik hastalıklar sayılabilir. Uygun vücut temizliği bir çok deri sorununu ve hastalığını önleyici ve ortadan kaldırıcı bir önlemdir. 


Diş Beyazlatma Hakkında Yanlış Bildikleriniz

  Güzel görünmenin ilk adımı kuşkusuz güzel bir gülüşle başlıyor. Güzel ve etkileyici bir gülüşün şartı ise elbette ki inci gibi beyaz ve sağlıklı dişler! Günümüzde herkes artık inci gibi beyaz dişlere sahip olmak istese de; hala diş hekimi yerine 'çamaşır suyu' ya da 'karbonat'a başvuranların sayısı da bir hayli fazla! 

Diş Beyazlatma Hakkında Yanlış Bildikleriniz
Diş Beyazlatma Hakkında Yanlış Bildikleriniz,

Günümüzde herkes artık inci gibi beyaz dişlere sahip olmak istiyor. Ama çoğu zaman diş beyazlatmayla ilgili doğru bilinen yanlışlar nedeniyle, doktora gitmek yerine dişlere zarar veren yöntemler uygulanıyor. Dişlerini beyazlatmak için çamaşır suyuyla fırçalayan da var tuzla ve karbonatla da! Oysa bir diş hekimine giderek, hem hayalinizdeki dişlere kavuşabilir hem de dişlerinize zarar vermemiş olursunuz!


1, ÇAMAŞIR SUYUYLA FIRÇALAMAK BEYAZLATIR: YANLIŞ! Çamaşır suyu ile dişleri fırçalamak kesinlikle çok sağlıksızdır; asla yapılmamalıdır! Çamaşır suyu, hem dişlerimizin yapısına hem de çevredeki ağız dokumuza zarar verebilir.

2, BEYAZLATMA DİŞLERİ DAHA ÇOK SARARTIR: YANLIŞ! Dişleri beyazlatmak yani 'bleaching' aksine dişlerin rengini daha çok açmak için yapılır . Hekimin tavsiye ettiği gibi beslenirsek; yani beyazlatma süresince dişleri boyayacak (çay, kahve, kola, sigara vb.) maddelerden uzak durur ve rutin ağız bakımımızı yaparsak böyle bir durum söz konusu olmaz

3. SERT FIRÇA KULLANMAK VE SERT FIRÇALAMAK DAHA ÇOK BEYAZLATIR: YANLIŞ! Sert diş fırçası kullanmak dişin minesine daha çok zarar verir ayrıca sert ve yanlış şekilde fırçalamak ise dişlerimizin aşınmasına ve hassasiyete sebep olabilir. İyi fırçalamak; fırçanın sertliğiyle değil, fırçalama tekniğiyle ilgilidir. Genellikle orta sertlikte diş fırçaları kullanılır. Çok sert fırçalar, dişleri aşındırabilir. Çok yumuşak fırçalar ise dişleri temizlemeyebilir.

4, DİŞ MACUNUNU FAZLA KULLANMAK DİŞLERİ ÇİZER: YANLIŞ!
Diş macununun miktarından çok içindeki granüllerin büyüklüğü önemlidir. Dişlerin mine tabakasının çizilmesi; macunun fazla kullanılmasıyla ilgili değil, kullanılan macunun granüllerinin büyük olmasıyla ilgilidir. O yüzden granülleri büyük olan macunların uzun süreli kullanımından kaçınılmalı. Önerimiz; fırçanın üzerine konulan macun miktarının 'mercimek tanesi' kadar olmasıdır.

5, KARBONAT VE TUZLA FIRÇALAMAK BEYAZLATIR: YANLIŞ! Karbonat ve tuz, büyük granüllü olduğu için dişin doğal yapısını zamanla bozup daha çok renkleşmelere neden olabilir. Bu nedenle özellikle uzun süre karbonat ve tuzla dişler fırçalanmamalıdır.